4 Aralık 2012 Salı
İÇİMİZDEKİ KILLAR
Beyin, iç kulak, böbrek ve göz hücrelerindeki minik çıkıntılar
1962 yapımı ilk James Bond filmi Dr.No’da doktoru öldürmek isteyen kişi, bıçağı göğsünün sol tarafına saplasa da Dr. No’yu öldüremez. Dr. No, ölümden kurtuluşunu şöyle açıklar:
“Çünkü kalbim solda değil, sağ tarafta bulunuyor”. İç organlarımızın, örneğin kalbimizin sağda veya solda oluşuna hücrelerimizdeki küçük kılların hareketinin sebep olduğunu biliyor muydunuz? Kılların yapılarındaki ve sistemlerindeki bir bozuklukta her şey tersine dönebiliyor. Filmedeki gibi, katil kalbi hedef alsa da, kurbanını can evinden vuramıyor. 11 Eylül 2011’de İkiz Kuleler’e yapılan saldırı sonrası enkazı kaldırmak için büyün bir temizlik operasyonu düzenlendi. Daha sonra o bölgeyi ziyaret ettiğimde enkazdan eser yoktu. Ortalık temizlenmiş, yeni binanın inşaatına başlanmıştı bile. Ama enkazda çalışan işçilerin birçok anısı vardı. Kurtarma çalışmalarına katılan işçiler enkaz temizleme sırasında toksinlere, kimyasal maddelere ve kanser yapıcı birçok maddeye maruz kalmıştı. Çoğunda solunum yolu hastalıkları ortaya çıktı. Solunum yolu şikayetleri olan üç kişiye biyopsi yapılarak canlı dokuları incelendiğinde ikisinin solunum yollarındaki küçük kılcıklarda yapısal bozukluklar tespit edildi. Diğer bir kurtarma görevlisinin başka bir kötü anısı vardı. Sağlık muayenesinde iç kulağında ki tüycüklerde anormallikler olduğu belirlenmişti. Uzmanlar, enkazda ki zehirli maddelerin ve çevre kirleticilerinin kulak tüylerinde hasar oluşturduğunu tespit etti. Kurtarma görevlisi, ilk kez duyduğu ve kendini hayretler içinde bırakan konuyu yani kulağındaki tüyleri araştırmaya başlayınca çok enteresan şeyler öğreneceğinden habersizdi. Bunların ne olduğunu araştırmaya başlayarak işe koyuldu.
Edindiği bilgi şuydu;
“Sil” Latincedeki “Cilia” kelimesinden geliyordu ve “kirpik” demekti.
HÜCRENİN KİRPİKLERİ: SİLLER
Mikro borucuklardan ve çeşitli proteinlerden meydana gelen siller solunum yolu, beyin, iç kulak, böbrek ve göz hücreleri gibi birçok hücrede bulunan minik çıkıntılar. Vücudumuzda 300.000 protein olduğu hesaplanıyor. Bunlardan 500’ün den fazlası sillerin içinde olanlar. 600 proteinin bulunduğu hareketli sillere nanomakineler de deniliyor. Hücre zarının dışa doğru çıkıntı yapması ile oluşan sillerin, bulundukları hücreye göre çeşitli görevleri var. Kimi zaman dengemizin sağlanmasın da, kimi zaman da göz ve sinir sisteminde görev yapıyorlar.
Silya, Silyum, titrek tüyler, saç teli benzeri kılcıklar gibi çeşitli isimleri olan bu hücre çıkıntıları, Latincedeki cilia (kirpik) kelimesinden köken alıyor. Boyları 20 mikrometre civarında olan siller, hücreye hareket sağlamalarının yanı sıra dışarıdan gelen sinyalleri alan birer anten gibi görev yapıyor. Bu hücre kirpikleri ne kadar küçük acaba? Bir fikriniz var mı? 50 tane sil yan yana gelse 1 mm yapıyor. Hücrelerde bazen bir tane sil bulunurken, bazen de 200-300 tane bulunur. 1898 yılında keşfedilmelerine rağmen yıllarca gereksiz birer organel gibi düşünülen bu yapılar, 1980’li yıllarda ki buluşlarla tekrargündeme gelmeye başladı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KAKİSTOKRASİ
Kakistokrasi: Yeniden canlandırmamız gereken bir kelime: Kakistokrasi, iktidardaki en aptal, cahil, en az vasıflı ve prensipsiz vatandaşl...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder