4 Aralık 2012 Salı
HÜCRENİN KONTROL KULELERİ
HÜCRENİN KONTROL KULELERİ
Günümüz otoyollarına, trafik levhalarına, haritalara ve navigasyon cihazlarına rağmen bazen hala gideceğimiz yere ulaşmada zorluk yaşarız. Gideceğimiz yeri bulmak için son model otomobilimizle dolanır dururuz. Vücudumuz da dünyamızdan farklı değildir. Dünya’da 7 milyar insan yaşarken vücudumuzda trilyonlarca hücre vardır. Vücudumuzun dünya trafiğinden de karmaşık olan trafiğinde hücrelerin yollarını şaşırmaması, bir tür yön bulma sistemine sahip olmaları hayret verici bir olaydır. GPS (Küresel Konumlandırma Sistemi) gibi işleyen navigasyon sistemleri var. Kuşlar ve balıklar, Dünya’nın bir ucundan diğer ucuna kaybolmadan gidiyor. Hücrelerin GPS sistemi sayılabilecek olan siller, dışarıdan gelen mesajlar anten gibi çalışarak hücreye aktarır. Sillerde eşitli haberleşme sistemlerinin, örneğin “sonik kirpi” sinyal yolunun görev üstlendiği biliniyor. Peki niye sonik kirpi adı seçilmiş dersiniz?
Bilim insanları ilginç adamlar. Sonik Kirpi 1991’de piyasaya çıkan bir bilgisayar oyununun kahramanlarından biri; Mario’nun rakibi. 1995 yılında Nobel ödülü kazanan araştırmacılar buldukları bu proteine işte bu oyun kahramanına atfen böyle bir ad vermiş. Eğer sizde bir protein bulacak olursanız ona istediğiniz ismi verebilirsiniz.
Sonik kirpi haberleşme sistemi iskelet gelişimi açısından çok önemli bir molekül. Verma-Naumoff sendromu, Majewski sendromu, jeune sendromu ve Ellisvan Creveld sendromu gibi bir çok siliopatide iskelet bozuklukları vardır. Bu nedenle iskelet bozuklukları ile siller arasında bir ilişki var. Düzgün bir iskelet yapısı için sillere ihtiyacımız var. İskelet siliopatileri de denilen bir hastalık grubunda şu ana kadar ondan fazla gen tanımlanmış. Örneğin, 2011’in Aralık ayında bulunan TMEM231 proteini bunlardan biri. TMEM231 geninin ürettiği protein olmazsa, sil gelişiminde ve sonik kirpi sinyal iletiminde kusurlar meydana geliyor.
Hücre navigasyon sisteminde önemli bir aktör olan hücre kıllarının, doğal olarak hücre sinyal mekanizmasının bozulduğu kanserle de yakın bir bağlantısı var. Nature Medicine dergisinde 2009 yılının Eylül ayında iki makale yayımlandı. Bu makalelere göre, siller kanseri hem tetikliyor, hem de engelliyordu. Bilim dünyasına “Kanserde Sillerin İki Yüzü” başlığıyla duyurulan bu haberlerden sonra hücre bölünmesi ve sinyal iletimi üzerine çalışmalar daha da hızlandı. Bilindiği gibi kanser gelişimi hücre bölünmesi ile bağlantılı bir süreç.
Siller hücrenin GPS navigasyon sisteminin bir parçası. Stanford Tıp Fakültesi araştırmacıları Cell adlı dergide yayımlanan çalışmalarında silleri, hücrenin haberleşme ağının kontrol kulesi olarak tanımladı. Bu küçük kılcıklar hücrenin haberleşme şebekesinin önemli elemanları; aynı hava
trafiğini kontrol eden kuleler ya da açık deniz tankerlerine yol gösteren deniz fenerleri gibi. Yaraların iyileşme süreci bu haberleşme şebekesine güzel bir örnek. Yaralanma durumunda salgılanan bir büyüme sinyali sillere ulaştığında, mesaj hücre merkezine aktarılır. Sonuçta hücre iskelet sisteminde bir hareketlenme olur. Yara kapama sistemi tetiklenir. Sili olmayan hücrelerle yapılan deneyler, bu hücrelerde yara iyileşmesinin olmadığını göstermiştir.
KULAKTAKİ KILLAR
Ses dalgaları, kulak zarının titreşmesi ile orta kulakta bulunan kemikçiklere iletilir. Zarın titreşimi iç kulak içindeki sıvının ileri geri hareket etmesine yol açar. Çok küçük kanalcıklar içindeki titrek tüylü hücreler, iç kulak sıvısına gömülü haldedir. Silli hücreler kokleadaki korti organındadır. İç kulaktaki işitme hücrelerinde bulunan 40-70 sil, denizdeki yosunlar gibi salınarak mekanik enerjiyi elektrik enerjisinine dönüştürür. Sillerin hareketi, işitme siniri aracılığıyla beynin ilgili bölgesine taşınır ve ses olarak işlenir. İleri derecede işitme kaybı olan kişilerin yaklaşık % 90’ın da titrek tüyler hasarlıdır ya da işlevini kaybetmiştir. Koklear implant adı verilen konuşma işlemcisi, titrek tüylerin görevini üstlenen işitme cihazlarından biridir. Mekanik ses enerjisini elektrik sinyallerine dönüştüren bu elektronik cihaz, ileri derecede işitme kaybı olan kişilerde kokleaya yerleştirilir. İkiz Kuleler’in enkazında çalışan ve iç kulağında bir rahatsızlık olan işçiye doktoru koklear işitme cihazından bahsedince işçi sillerin hayati önemini daha iyi kavradı. Akşam evine dönünce çocuklarıyla ilginç bir bilgiyi paylaşmak istedi. Çocuklarına bilim kurgu gibi gelse de, bu kısım kulak taşlarıyla ilgili.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KAKİSTOKRASİ
Kakistokrasi: Yeniden canlandırmamız gereken bir kelime: Kakistokrasi, iktidardaki en aptal, cahil, en az vasıflı ve prensipsiz vatandaşl...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder